« Riskleri azaltmak », ne demek ?

Uyuşturucu maddelerin çoğunluğunu tüketmek, bulundurmak, taşımak ve ticaretini yapmak yasalara aykırıdır. Paylaştığımız bilgiler, Fransız Kamu Sağlığının modernizasyonu « Réductions des Risques = Riskleri azaltma » politikası (26 ocak 2016) çerçevesinde yayımlanmaktadır ve, yasal veya yasa dışı madde tüketimini tetikleyen bir içerik niteliğinde hazırlanmamıştır. Biz, sadece bilgi edinmenin sağlığa zararlı olmadığını savunuyoruz !

« Hiç bir risk olmasaydı, riskleri azaltmak anlamsız olurdu. »

İlk bakışta çok saçma olduğunu düşünebilirsin, fakat bu sadece risklerin gerçek olduğu anlamına gelir. Zaten her gün riskler alıyoruz ve bunu kabul etmek gerekiyor. Akciğer kanserine yakalanmamak için, ateşleme metoduyla her hangi bir madde tüketmemek, siroz’a yakalanmamak için alkol içmemek, HİV virüsüne yakalanmamak için ise sevişmemek gerektiriyor… Ve sorun, her toplumda duman seven, içki içen ve sevişen insanlar var ve, bunu da bir gerçek olarak kabul etmek gerekiyor.

Riskleri azaltmak, bireysel seçimler yapabilmektir.

Örnek : Tütün tüketimi hakkında riskler hakkında bilinçliyim ve bir kaç seçenek arasında seçim yapabilirim; bireysel özgürlüğümü kullanarak sigara içmeme kararı alabilirim, az içebilirim veya kararlarım her zaman kesin olmadığından, bir gün sigarayı bırakabilirim. Ve aynı zamanda, gerçeği söylemek gerekirse, tütün tüketiyorsam, ihtiyacım olduğundandır, ve tütün olmasaydı, kendimi iyi hissetmeyebilirdim.

Free-ankara.org’un maddeler hakkında takip ettiği risk azaltma politikası, bu çizgide yön almaktadır. Kimin ne düşündüğü önemli değil, free-ankara.org psikotropik maddelerin tehlike barındırmadan nasıl tüketilmesi gerektiği hakkında bilgi vermiyor. Fakat insanların bireysel kararlar almasını sağlamak için bilgiler paylaşıyor ve madde tüketmeme seçimini de kapsıyor. Türkiye’de madde tüketim politikasını özetlemek gerekirse ; hangi maddelerin uyuşturucu yasası kapsamına girdiğini Bakanlar Kurulu Kararlarıyla açıklanıyor ve haziran 2014 tarihinde yenilenen düzenlemeyle, yasak maddeler tüketmek 2 yıl hapis cezası ile yargılanıyor veya zorunlu sağlık kontrolleri gerektiriyor.

Bu nedenlerden dolayı, uyuşturucu hakkında konular daima korku yaratacak şekilde işleniyor,  maddelerin hepsini kötülemek için herkes kafadan bilgiler atıyor ve bunun insanların madde tüketmesini durduramadığından, ceza ile tehdit ediliyor. Örnek : Ecstasy. Bir yandan her yerde bu maddenin çok tehlikeli olduğundan konuşuluyor, hatta ölümcül vakalar ele alınıyor ve eğer tüketirsek hasta olma ihtimali hatırlatılıyor. Fakat diğer yönden, arkadaşlarımız süper bir madde olarak tanımlanıyor, tehlikesiz ve gerçeğe bakıldığında da gerçekten de eğleniyorlar.

Tabii, genellikle uzak veya yakın ortamımızdan kimse ecstasy’den dolayı ne hayatını kaybetti, ne de hasta oldu ve bu bilgilerin alarmist olduğunu düşünerek, ecstasy hakkında bize gönderilmek istenilen, kamuya açık alanlarda karşılaştığımız mesajların yanlış olduğu kanatine varmak doğal görünüyor. Her ne olursa olsun, geleneksel söylemde veya arkadaşlarımızın dedikleri arasında, bireylerin gerçek bir seçim yapabilmek için fırsatı olmuyor.

Bir kişinin madde tüketim nedenlerini, sadece zayıf bir zihinsel yapıya sahip olduğundan veya arkadaşları tarafından kandırıldığı, hatta psikolojik sorunları olduğunu söylemek çok basit bir cevap ; aslında madde tüketenlerin çoğunluğunun güzel vakit geçirmek amacında olduğunu kale almamaktır.

Madde tüketim seçimi ise sadece bu konuda eriştiği bilgiler, duyduğu ve gözlemlediği ile kısıtlı değildir. Madde tüketmek veya tüketmemek daima karmaşık bireysel bir seçimden ve diğer farklı parametrelerden ileri gelir…

Fransa’da uygulamaya giren risk azaltma politikası, tarihi açıdan enjeksiyon metoduyla madde tüketen bireyler arasında HİV salgınını yavaşlatmak amacında geliştirilmiştir.  Bu salgın aslında 1970 kanunu sonucunda gelişmiştir ; bir yönden madde tüketicilerini zorunlu olarak yeraltı ortamlarında gizlenmelerine, diğer yönden riskler hakkında gerçekçi bilgiler paylaşılmasını ve steril şırıngaya erişimini engelleyerek. 1984’ten itibaren şırıngaların virüsün yayılmasında bir rol aldığını biliniyor olsa da, serbest şırınga satış izni ancak 1987’de yasallaştı. Neden ? Çünkü politikacılar, ahlaki maskeleri arkasında saklanarak, şırınga satışına karşı çıkıyordu. O dönemde, sayıları 200 bine yakın madde tüketen kitle arasında kaç kişi bu virüse yakalanmaya mahkum edildi ? O dönemlerde, madde tüketenler ölmeyi mi hak ediyordu ? Uyuşturucu kullananlar insanlığın önemsiz bir kesimi mi ? Diğer Avrupa devletlerinin çoğunda, bir kaç yıl önce serbest şırınga satışına izin verildiğinden, HİV salgınının madde tüketicilerinde yayılması engelledi, bu ülkeler madde tüketicisi avı ile madde avı arasındaki farkı daha iyi anlamıştı…

Maddeler hakkında objektif bilgi

Uyuşturucuların, genel anlamda, tüketimi yasal düzenleme kapsamında gerçekleşir, hatta yasalara aykırıdır. Her biri, sağlık açısından aynı tehlikeleri belirtiyor olmasa da, çoğunluğu ile yasal sorunlarla karşılaşma ihtimali yüksek (2 yıl hapis, sadece tüketim için).

Bilimsel araştırmalar, tıp dalında gelişmeler ve askeri araştırmalar madde tüketimini derinden değiştirdi. Çok sayıda yeni sentetik maddeler piyasada ortaya çıkmaya başladı. Bu maddelerin ilk fonksiyonlarından saptırılmış tüketim şekilleri gelişti.

Objektifimiz kesinlikle madde tüketimini tetiklemek değildir fakat eğlence amaçlı madde tüketimi kapsamında riskleri azaltmaktır. Umudumuz, burada okuduğunuz tavsiyeler, tüketicilerin ve arkadaşları eğlenceye başladıkları andaki halde, eğlencelerini bitirme imkanı verir.

free-ankara.org