SES nedir ?

Sesin oluşması için 3 element gerekir : mekanik titreşim yaratan bir kaynak (ses sistemi, hoparlör), titreşimleri taşıyabilen bir ortam (hava, su,..) ve titreşimleri duyabilen kulaklar (seninkiler). Ses, özellikle 2 parametre ile tanımlanır : frekans ve düzey.

Frekans, bir saniyede kulak zarının algıladığı titreşim sayısıdır. Ölçüm birimi Hertz’tir (Hz).
Aynı zamanda, bu fiziksel kavrama sesin yüksek veya alçak olması tekamül eder.

İnsan kulağı teorik olarak 16 Hz ile 16 000 Hz arasındaki frekanslara duyarlıdır.

  • [16 – 160] Hz arası, alçak frekanslar.
  • [160 – 1600] Hz arası, orta frekanslar. İnsan sesi, bu frekans bantlarını kullanır.
    Orta frekanslar kulaklarımızın biyolojisine en uygun seslerdir ve kulak, iletişim kurmak için gelişmiş bir organımızdır.
  • [1600 – 16 000] Hz arası, yüksek frekanslar.
  • 16 Hz’in altındaki seslere infrasonik veya sesberi denir, 16 000 Hz’ten yüksek seslere ultrasonik veya sesöte denir.
    İnsan kulağının algılamadığı seslerdir, fakat diğer canlılar bu sesleri algılayabilirler (yunus, köpek, yarasa,..).

Sesin şiddeti nedir ?

Sesin şiddetini ölçmek için sonometre, ölçüm birimi için desibel (dB) kullanılır. Desibeller logaritmik olarak artar ve azalır. Öyle ki, 20 dB, 10 dB’den 10 kat daha şiddetlidir. 30 dB, 10 desibelden 100 kat daha şiddetlidir. 40 dB, 10 desibelden 1000 kat daha şiddetlidir..

Aktif kulaklar

Duyu organlarımız içinde, işitme ve görme en önemli olanlarıdır : gözler ve kulaklar çevremizi algılamak için temel araçlardır. Tehlikeyi sezinlemekte önemli bir rol oynamakla beraber, kulaklarımız, aynı zamanda denge mekanizmasını barındırır ve iletişim kurmamızı sağlar. Bu nedenle, kulaklarına, hak ettikleri özeni göstermen gerekir.

İşitme sistemi 4 bölgeye ayrılır :
1. Sesi yakalayan dış kulak
2. Sesi amplifiye eden orta kulak
3. Sesi deşifre eden iç kulak
4. İşitsel korteks ise, ses kalitesinin algılanmasında, duyduklarına anlam ve duygular yaratır.

Dış kulak ve orta kulak

Dış kulak, ses dalgalarını toplayan kulak kepçesi ve kulak zarı ile son bulan kulak yolundan oluşan bölgeye denir. Kulak zarı; dış kulak ile orta kulağı birbirinden ayırır ve bir hoparlör veya vurmalı çalgıların üzerindeki deri gibi titrer.
Orta kulak, kulak zarı ve iç kulak arasındaki hava ile dolu bir boşluktur. Üç küçük kemik (çekiç, örs ve üzengi) kulak zarının titreşimini etkiler.
Sesin sensoriel toplayıcılar (iç kulak veya koklea) tarafından sinir impulslarına dönüştürülmesinden önce, dış kulak ve orta kulağın görevleri sesi iletmek ve amplifiye etmektir.

İç kulak

İç kulak ses reseptörlerini, koklea’yı ve aynı zamanda dengemizi sağlayan, vestibulum’u barındıran, bir labirentten oluşur. Önemli bir değişimin geliştiği bir bölgededir, zira titreşimler gaz ortamından (kulak zarının bulunduğu hava boşluğundan), iç kulağın derinliklerinde bulunan, sıvı ortama, geçişinin gerçekleştiği bölgedir.
İç kulağın derinliklerinde, sensoriel hücreler bulunur. Sesin titrşimini amplifiye etmekle beraber, yakalanan sesin frekansını incelikle seçilmesini sağlar.

İşitme korteksi

Koklea’dan işitme siniri yoluyla iletilen mesajı deşifre etme ve yorumlama görevini üstlenir. Bunun sonucunda refleks uyandıran hareketleri ve sese duyarlı bilinçli davranışları tetikler : tanımlama, hatırlama, bilinçli motris hareket hazırlığı (söz almak, dans etmek,..).

Fakat ses aynı zamanda…

Her şeyden önce müzik dinlemek bir zevk olsa da, bu etkinliğin tehlikeli olabileceğinin bilincinde olman gerekir. Sese maruz kaldığın süreleri uzun tutmak, daha fazla ses kaynağı ile karşı karşıya kalmak ve şiddetli sesler, kulaklarımızın hasara uğrama riskini yükseltmektedir.

İlk önce hepimizin sese karşı duyarlılığı farklıdır. Öyle ki, eşit şiddette müzik dinleyen 2 kişide farklı kulak sorunları gözlemlenebilir.

Müzik dinleme zevki, konsere katılmak veya free party’ye gitmek, genellikle sesin şiddetine bağlı bir konudur. Ses belirli bir şiddette ulaştığında, artık sesi sadece kulakların algılamaz, sesi vücudunla hissedersin : bedenin titreşim içindedir, özellikle bass’larda : birçok meloman’ın aradığı etki de budur. Aynı zamanda, şiddetli sesler refahlatıcı olabilir ve organizmamızda stress etkilerinin tersini yaratır. Buna rağmen, sık sık şiddetli müzik dinleme alışkanlığı riskler barındırır.

Günlük, tolere edebildiğimiz ve zarar yaratmayan ses şiddeti ve süresi :

 

 

 

Desibel

Günlük risk sınırını aşmayan süre

Rüzgarla dans eden  yapraklar

15

sınırsız

Saat tik-tak

35

sınırsız

Telefon zili

60

sınırsız

Printer

70

sınırsız

Risk sınırı

90

20 saat

Kulaklık

95

7 saat

Müzik lokali

100

2 saat

Party, Teknival

105+

45 dakika (!²)

Ağrı sınırı

120

1 dakika

Ariane füzesi

180

 

(!²)Teknival-lerde, birkaç gün şiddetli seslere maruz kalabilirsin. Günde en az bir defa, zamanını ses sisteminden uzaklaşarak değerlendirmelisin.

Sesi kısmak yeterli değildir..neden ?

Gerçek tehlike aslında sesin şiddeti değil, sesin dozajıdır, diğer bir deyişle dinleme süresi. Düzenli olarak tolere edebildiğin ses dozajını aşıyorsan, işitme sistemin erken aşınma riskine maruz kalacaktır ve bir kaç yıl içinde sakat bir durumla karşılaşabilirsin. Riskli şiddet eşiği 90 dB olsa da, ağrı eşiği 120 dB ‘dir. Neyse, özetle, işitme sistemin ağrı hissetmeden de zarar görmüş olabilir. Bu nedenle, düzenli olarak müzik dinliyorsan, herhangi kuşkulu durumda doktoruna danışmak en doğru yaklaşımdır.

Sese karşı hepimiz eşit değiliz. Aramızda daha duyarlı olanlar, erken mutlak sağırlık, akufen (aralıklı veya sürekli duyulan uğultu veya çınlama), hiperakuzi (sese olağan dışı tahammülsüzlük) riskleri ile karşılaşabilirler,…Bu durum depresyon, uykusuzluk, sinirlilik gibi sorunlara yol açabilir.

Riskleri önlemek için 5 tavsiye

1. Sesten düzenli olarak uzaklaşmak : Ses duvarına yapışma ve gerektiğini hissetiğin anda aralıklar ver. 45 dakikada bir, 10 dakika ara vermek veya 2 saate bir, 30 dakika ara vermek riskleri minimize eder. Sesten uzaklaşmak istemiyorsan, riskleri önlemek için kulak koruyucuları kullan.

2. Yorgunluk halini önemsemek : Eğer yorgunsan ve bütün hafta önemli dozda ses tükettiysen, kulaklarının kapasitesi zayıflamıştır. Maddeler akustik varsanılar yaratır, sesi deforme eder, ağrıları algılamazsın ve dikkatini kaybetmene yol açabilir.

3. Şiddeti kontrol etmek : Kulaklıklarla günde 1 saatten fazla şiddetli müzik dinlemek işitme duyunda hasara yol açabilir. Sesi kısarak ve riskleri minimize ederek daha uzun bir süre müzik dinleyebilirsin.

4. Müzik mi yapıyorsun ? Sonometre kullanarak, maruz kaldığın şiddeti ölçerek bilinçlenmelisin. Çalıştığın lokalde sesin yankılanmasını engelleyen özel materyaller kullan.

5. İşitme sorunlarıyla karşılaşınca derhal bir sağlık personeli ile iletişime geçmek : uğultu, titreşim veya çınlama sorunları birkaç gün sürerse, hemen bir doktor veya kulak burun boğaz uzmanı ile iletişime geçmelisin. İç kulaktaki sorunlar için çözüm yoktur ve hasar oluştuktan 48 saat sonra hızlıca dönüşümü olmayan sorunlara yol açar, özellikle bir tedavi uygulanmazsa.

Daha daha..

Sonuçta, müzik dinlemek diğer birçok etkinlik gibi (dağcılık, otomobil sporları, uzak doğu sporları,..) riskli bir etkinliktir.

Her etkinlikte olduğu gibi, bireylere eşlik etmek ve destek olmak, yasaklar ve kısıtlamalar uygulamaktan daha mantıklıdır. Bu nedenle, örnek refleksler* geliştirmek için işitme riskleri hakkında bireyleri bilgilendirmek gerekmektedir. Hepimizin, ses ile bağlantılı etkinlikler sırasında, risk ve hasarları sınırlamak için uygun davranışları uyarlamamız şarttır.

*info : Audio Korunma : 8 kulak filtresi


fRee-aNkARA.org bu makaleyi, Creative Commons by-nc-nd lisans şartlarına uygun yayımlamaktadır. Lisans şartlarını takip ettiğin sürece, ticari amaç haricinde dilediğin boyut ve formatta kopyalayabilir ve çoğaltabilirsin.

Kültürel Davranışlar